top of page

7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu

  • avsedabayar
  • 28 Mar
  • 11 dakikada okunur

7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye'nin siber güvenliğini güçlendirmek amacıyla yürürlüğe girmiş önemli bir mevzuattır. Bu makale, söz konusu kanunun temel amaçlarını, kapsamını ve hükümlerini özetlemekte, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren siber güvenlik alanındaki etkilerini analiz etmekte, uygulanması sırasında karşılaşılan zorlukları ve elde edilen başarıları değerlendirmekte, kanuna yönelik eleştirileri ve destekleyici görüşleri incelemekte, Türkiye'nin siber güvenlik stratejileri içindeki rolünü araştırmakta, diğer ülkelerdeki benzer yasalarla karşılaştırmalar sunmakta, gelecekteki olası etkilerini değerlendirmekte ve kamuoyunda yer alan yorumları özetlemektedir.


Makalenin temel bulguları, kanunun Türkiye'nin siber güvenliğini merkezi bir yapı altında güçlendirmeyi hedeflediği, ancak uygulanması sırasında hukuki belirsizlikler ve temel haklara yönelik endişeler gibi çeşitli zorluklarla karşılaşıldığı yönündedir. Bununla birlikte, kanun sayesinde önemli kurumlar oluşturulmuş, siber suçlara karşı caydırıcılık artırılmış ve yerli siber güvenlik çözümlerine yönelik bir vurgu yapılmıştır. Sonuç olarak, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye'nin dijital güvenliğini sağlama yolunda atılmış kritik bir adım olmakla birlikte, etkin uygulanması ve olası olumsuz etkilerinin minimize edilmesi için sürekli değerlendirme ve iyileştirme gerektirmektedir.


Kanunun Yürürlüğe Girişinin Arka Planı:


Siber güvenlik, küresel düzeyde ve Türkiye'de giderek artan bir öneme sahiptir. Siber tehditlerin sayısındaki ve karmaşıklığındaki artış, bu alanda etkin önlemler alınmasını zorunlu kılmaktadır. Geçmişte Türkiye'de siber güvenlikle ilgili çeşitli girişimler bulunmakla birlikte, kapsamlı ve bağlayıcı bir yasal çerçevenin oluşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur. 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun yürürlüğe girmesi, bu ihtiyaca cevap verme amacını taşımaktadır. Kanunun Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilmesine kadar geçen süreçte çeşitli çalışmalar yapılmış ve teklifler sunulmuştur. Bu süreç, Türkiye'nin siber güvenliğini daha etkin bir şekilde sağlama arayışının bir sonucudur. Kanunun 19 Mart 2025 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesiyle birlikte, bu alanda yeni bir döneme girilmiştir.


Resmi Metne Genel Bakış, Amaçlar ve Kapsam:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun resmi metni, 19 Mart 2025 tarihli ve 32846 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kanunun temel amaçları şu şekilde sıralanabilir: Türkiye Cumhuriyeti'nin siber uzaydaki milli gücünü oluşturan tüm unsurlara karşı içeriden ve dışarıdan gelebilecek mevcut ve muhtemel tehditlerin tespiti ve bertaraf edilmesi; siber olayların olası etkilerini azaltmaya yönelik esasların belirlenmesi; kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşların siber saldırılara karşı korunmasına yönelik gerekli düzenlemelerin yapılması; ülkenin siber güvenliğini güçlendirmek için strateji ve politikaların belirlenmesi ve Siber Güvenlik Kurulu'nun kurulmasına ilişkin esasların düzenlenmesi.


Kanunun kapsamı ise siber uzayda varlık gösteren, faaliyet yürüten, hizmet sunan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği bulunmayan kuruluşları kapsamaktadır. Ancak, bazı istihbarat faaliyetleri ve askeri faaliyetler bu kanun kapsamı dışındadır. Bu geniş kapsam, kanunun ulusal düzeyde siber güvenliği sağlama amacının bir göstergesidir.


Temel Tanımlar ve Temel İlkeler:


Kanunda geçen temel kavramlar arasında "siber güvenlik," "siber olay," "siber saldırı," ve "kritik altyapı" gibi terimler yer almaktadır 4. Ayrıca, "zafiyet" kavramı da kanunda tanımlanmıştır. Siber güvenliğin sağlanmasında temel ilkeler ise şu şekilde belirlenmiştir: Siber güvenlik milli güvenliğin ayrılmaz bir parçasıdır; kritik altyapı ve bilişim sistemlerinin korunması ile güvenli bir siber uzay oluşturulması temel hedeftir; siber güvenlikle ilgili çalışmalar kurumsallık, süreklilik ve sürdürülebilirlik temelli yürütülür; siber güvenlik tedbirlerinin, hizmet ve ürünlerin tüm yaşam döngüsü boyunca uygulanması esastır; siber güvenliğin sağlanmasına yönelik çalışmalarda öncelikle yerli ve milli ürünler tercih edilir; siber güvenlik süreçlerinin yürütülmesinde hesap verebilirlik esastır; siber güvenlik politika ve strateji geliştirme çalışmaları sürekli gelişim yaklaşımı ile yürütülür; siber güvenlik alanında nitelikli insan kaynağı kabiliyet ve kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar teşvik edilir; siber güvenlik kültürünün toplum geneline yaygınlaştırılması hedeflenir; hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve hürriyetleri ile mahremiyetin korunması ilkeleri temel esas kabul edilir. Yerli ürünlere yapılan vurgu ve milli güvenlik ilkesi, Türkiye'nin siber güvenlik alanında daha bağımsız ve kontrollü bir yaklaşım benimseme arzusunu yansıtmaktadır. İnsan hakları ve mahremiyet ilkelerinin dahil edilmesi ise, güvenlik önlemleri ile bireysel özgürlükler arasındaki dengenin gözetilmeye çalışıldığını göstermektedir, ancak bu denge ilerleyen bölümlerde eleştirilecektir.


Yürürlüğe Girdikten Sonra Türkiye'nin Siber Güvenlik Ortamındaki Etki ve Gelişmeler

Kanunun Etkilerine Dair Haber ve Makalelerin Analizi:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun yürürlüğe girmesi, siber güvenlik alanında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu kanun, Türkiye'nin siber güvenlik alanındaki ilk çatı mevzuatı niteliğini taşımaktadır. Kanunun temel amacı, kamu hizmetlerinin kesintisiz devam etmesini sağlamak ve vatandaşların kişisel verilerinin kötü niyetli erişimlerden korunmasını güvence altına almaktır. Yürürlüğe girmesiyle birlikte, siber güvenlik süreçlerinde hesap verebilirlik ilkesi ön plana çıkmıştır. Kritik kamu hizmetlerinin siber güvenliğinin sağlanması da kanunun temel hedefleri arasındadır. Kamu kurumları ve 50'den fazla çalışanı olan özel şirketler bünyesinde bir "Siber Güvenlik Sorumlusu" veya birim oluşturma zorunluluğu getirilmiştir. Bu durum, hem kamu hem de özel sektörde siber güvenlik bilincinin artırılması ve kurumsal yapıların güçlendirilmesi açısından önemli bir gelişmedir. Özellikle e-ticaret, sağlık, finans ve iletişim gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmaların, bilgi teknolojileri altyapılarını yasal düzenlemelere uygun şekilde yeniden yapılandırmaları zorunlu hale gelmiştir. Bu yasa ile birlikte işletmelerin dijital güvenlik düzeylerini artırmaları artık bir tercih değil, yasal bir zorunluluk haline gelmiştir.


Kilit Kurumların Kuruluşu ve Rolleri: Siber Güvenlik Kurulu ve Siber Güvenlik Başkanlığı:

7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu ile birlikte iki önemli kurumun kuruluşu ve görevleri tanımlanmıştır: Siber Güvenlik Kurulu ve Siber Güvenlik Başkanlığı. Siber Güvenlik Kurulu, Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve ilgili bakanların katılımıyla oluşturulmuş yüksek düzeyli bir organdır. Kurulun temel görevleri arasında siber güvenlikle ilgili politika, strateji ve eylem planlarına yönelik kararlar almak; Siber Güvenlik Başkanlığı tarafından hazırlanan teknoloji yol haritasını onaylamak; siber güvenlik alanında teşvik verilecek öncelikli alanları belirlemek; kritik altyapı sektörlerini belirlemek ve Başkanlık ile kamu kurumları arasındaki ihtilaflar hakkında karar almak yer almaktadır.


Siber Güvenlik Başkanlığı ise, ülkenin siber güvenliğini sağlamakla görevli temel yürütücü kurumdur. Başkanlığın başlıca görev ve yetkileri şunlardır: kritik altyapılar ve bilişim sistemlerinin siber dayanıklılığını artırmak, siber saldırılara karşı korunmalarını sağlamak, saldırıları tespit etmek, muhtemel saldırıları önlemek ve etkilerini azaltmak; zafiyet ve sızma testleri yapmak veya yaptırmak; siber tehditlerle mücadele etmek ve istihbarat toplamak; Siber Olaylara Müdahale Ekipleri (SOME) kurmak, kurdurmak ve denetlemek; siber güvenlik alanında faaliyet gösterenlerin uyması gereken usul ve esasları düzenlemek; kamu kurumları ve kritik kamu hizmetlerinin siber güvenliğini sağlamak amacıyla gerekli altyapıları kurmak veya kurulmasını sağlamak; siber güvenlik alanına ilişkin standartları hazırlamak ve yayımlamak; siber güvenlik ürün ve hizmetlerine yönelik test ve sertifikasyon işlemleri yürütmek; siber güvenlik denetimi gerçekleştirmek ve yaptırım uygulamak; kamu kurumları ve kritik altyapılarda kullanılacak siber güvenlik ürünlerinin teknik kriterlerini belirlemek; siber güvenlik ürünlerinin yurt dışına satışını düzenlemek ve onaylamak; ilgili kurum ve kuruluşlardan bilgi ve belge talep etmek. Bu kurumların kuruluşu ve tanımlanan rolleri, Türkiye'nin siber güvenliğini merkezi bir yapı altında toplama ve daha etkin bir şekilde yönetme amacını açıkça ortaya koymaktadır.


Uygulama Değerlendirmesi: Zorluklar ve Başarılar


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun yasaya uygunluk ilkesini ihlal ettiği yönünde endişeler dile getirilmiştir. Yeni kurulan kurumların oluşturduğu kurumsal belirsizlikler de uygulama sürecinde zorluklara yol açmıştır. Suç ve cezaların tanımındaki muğlaklıklar, kanunun öngörülebilirliğini azaltmaktadır. Siber Güvenlik Başkanlığı'nın görevlerinin net bir şekilde tanımlanmamış olması da eleştirilen noktalardandır. Kanunun özel hayatın gizliliği ve kişisel verilerin korunması açısından potansiyel tehditler içerdiği de dile getirilmiştir. Bağımsız bir denetim mekanizmasının olmaması, verilen geniş yetkilerin keyfi kullanımına yol açabileceği endişesini doğurmaktadır. Özellikle veri sızıntısı algısı oluşturmayı suç sayan hüküm, ifade özgürlüğünü kısıtlayabileceği gerekçesiyle yoğun eleştiri almıştır. Başkanlığın mahkeme kararı olmadan bilgiye erişim yetkisi de eleştirilen bir diğer husustur. Kanunun verdiği yetkilerin kötüye kullanılabileceği yönünde de kaygılar bulunmaktadır. Ayrıca, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) yeni düzenlemelere uyum sağlamakta zorlanabileceği ve bunun finansal bir yük oluşturabileceği de dile getirilmiştir.


Bu eleştirilerle birlikte;  7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun uygulanması sonucunda olumlu sonuçlar da elde edilebilecektir. Siber Güvenlik Kurulu ve Siber Güvenlik Başkanlığı gibi merkezi otoritelerin kurulması, siber güvenlik standartlarının belirlenmesi ve uygulanması açısından önemli bir adımdır. Siber suçlara yönelik hapis ve idari para cezaları gibi yaptırımların artırılması, caydırıcılığı güçlendirmiştir. Kamu ve kritik altyapı kurumlarının siber dayanıklılığı artırılmıştır. Başkanlığa siber saldırıları izleme, tespit etme ve bertaraf etme yetkisi verilmiştir. Ulusal kamu entegre veri merkezlerinin kurulması da önemli bir başarıdır. Kamu kurumlarının ve kritik altyapı firmalarının log kayıtları üzerinde Siber Güvenlik Başkanlığı'nın kontrolü sağlanmış ve siber güvenlik denetimleri artırılmıştır. Kritik altyapılarda yerli yazılım ve donanım kullanımının teşvik edilmesi de olumlu bir gelişmedir. Türkiye'de ilk defa siber güvenliğe dair görev, yetki, sorumluluk ve yaptırımları açık ve bağlayıcı bir şekilde tanımlayan kapsamlı bir yasal düzenleme oluşturulmuştur. Ulusal siber güvenlik stratejisinin oluşturulması hedeflenmektedir. Siber olaylara karşı hızlı müdahale mekanizmalarının kurulması amaçlanmaktadır. Ulusal ve uluslararası alanda siber güvenlik alanındaki iş birliklerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Ulusal Siber Güvenlik Kurumu (USGK) kurulmuştur. Kamu kurumları ve belirli büyüklükteki özel şirketler için Siber Güvenlik Sorumlusu atama zorunluluğu getirilmiştir. Siber olayların bildirim süresi belirlenmiş ve zorunlu teknik önlemler tanımlanmıştır. Kritik altyapı sağlayıcıları için bağımsız denetim ve sertifikasyon zorunluluğu getirilmiştir. İşletmelerin dijital güvenlik düzeylerini artırmaları yasal bir zorunluluk haline gelmiştir. Siber tehditleri önlemeye ve müdahaleleri yönetmeye yönelik yeni kurumlar oluşturulmuştur. Önleyici stratejiler geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir.


Çeşitli Bakış Açıları: 7545 Sayılı Kanun'a Yönelik Eleştiriler ve Destekleyici Görüşler

Yükseltilen Eleştirilerin ve Endişelerin Detaylı İncelemesi:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'na yönelik çeşitli eleştiriler ve endişeler dile getirilmiştir. Kanunun bazı tanımlarının ve hükümlerinin muğlak olduğu, bu durumun keyfi yorumlara ve uygulamalara yol açabileceği belirtilmiştir. Özellikle "milli güvenlik" ve "siber tehdit" gibi kavramların geniş yoruma açık olması eleştirilmektedir. Siber Güvenlik Başkanlığı'na verilen geniş yetkiler, özellikle mahkeme kararı olmaksızın veri erişimi ve arama yapma yetkisi, bireysel özgürlükler ve özel hayatın gizliliği açısından endişe yaratmaktadır. "Veri sızıntısı olmadığı halde sızıntı varmış gibi algı oluşturma" suçunun tanımlanması, ifade özgürlüğü ve basın özgürlüğü üzerinde baskı oluşturabileceği gerekçesiyle yoğun eleştiri almaktadır. Bu hükmün gazetecilerin ve medya kuruluşlarının siber güvenlik olaylarını haberleştirmesini engelleyebileceği ve otosansüre yol açabileceği belirtilmiştir. Siber Güvenlik Başkanlığı'nın faaliyetleri üzerinde bağımsız bir denetim mekanizmasının olmaması, yetki kötüye kullanımı riskini artırdığı yönünde eleştirilere neden olmaktadır. Muhalefet partileri ve sivil toplum kuruluşları, kanunun muhalif sesleri susturmak ve temel hak ve özgürlükleri kısıtlamak için kullanılabileceği endişesini dile getirmişlerdir. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) kanunun getirdiği mali yükümlülükler ve Siber Olaylara Müdahale Ekibi (SOME) kurma zorunluluğu nedeniyle olumsuz etkilenebileceği de belirtilmiştir.


Kanunun Amaçlarını ve Hükümlerini Destekleyen Argümanların Sunumu:


Eleştirilere rağmen, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun amaçlarını ve hükümlerini destekleyen önemli argümanlar da bulunmaktadır. Destekleyiciler, siber güvenliğin milli güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu ve artan siber tehditlere karşı Türkiye'nin dijital varlıklarını ve altyapısını korumak için bu kanunun gerekli olduğunu vurgulamaktadırlar. Kanunun güvenli bir siber uzay oluşturmayı ve kritik altyapı ile kamu hizmetlerini korumayı hedeflediği belirtilmektedir. Yerli ve milli siber güvenlik ürünlerinin kullanımına yapılan vurgu, teknolojik bağımsızlığı ve milli egemenliği desteklediği şeklinde savunulmaktadır. Siber Güvenlik Kurulu ve Siber Güvenlik Başkanlığı'nın kurulması, ulusal siber güvenlik çabalarını merkezileştirmek ve koordine etmek için gerekli bir adım olarak görülmektedir. Siber güvenlik süreçlerinde hesap verebilirliğin sağlanması ve bu yönde getirilen düzenlemeler desteklenmektedir 1. Siber suçlara verilen cezaların artırılması, kötü niyetli faaliyetlere karşı önemli bir caydırıcı olarak değerlendirilmektedir. Kanunun vatandaşların kişisel verilerini korumayı ve kamu hizmetlerinin sürekliliğini sağlamayı amaçladığı da destekleyici argümanlar arasındadır.


7545 Sayılı Kanun'un Türkiye'nin Ulusal Siber Güvenlik Çerçevesindeki Stratejik Rolü

Türkiye'nin Siber Güvenlik Stratejileri ve Politikaları ile Uyumu:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye'nin ulusal siber güvenlik stratejileri ve politikalarıyla önemli ölçüde uyum göstermektedir. Kanun, daha önce dağınık bir yapıda olan siber güvenlik yönetimini merkezi bir çerçeveye oturtmayı amaçlamaktadır 14. Ulusal siber güvenlik belgelerinde belirtilen siber dayanıklılığı artırma, proaktif siber savunma geliştirme ve insan odaklı bir siber güvenlik yaklaşımı benimseme gibi stratejik hedeflere ulaşmada bu kanun önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, teknolojinin güvenli kullanımı ve yerli-milli teknolojilerin geliştirilmesi gibi ulusal stratejilerle de kanun paralellik göstermektedir. Bu durum, kanunun Türkiye'nin siber güvenlik vizyonunu hayata geçirmede kilit bir araç olduğunu göstermektedir.


Siber Güvenlik Başkanlığı'nın Stratejik Hedeflere Ulaşmadaki Rolü:


Kanun ile kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı, ulusal siber güvenlik stratejilerinin uygulanmasında merkezi bir role sahiptir. Başkanlık, politika ve strateji geliştirme, eğitim ve farkındalık faaliyetleri, proje yönetimi ve iş birliği geliştirme gibi geniş bir yelpazede görevler üstlenmiştir. Yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesini desteklemek ve uluslararası iş birliğini teşvik etmek de Başkanlığın önemli sorumlulukları arasındadır 44. Başkanlığın uzun vadeli hedefi, Türkiye'nin dijital güvenliğini en üst seviyeye çıkarmak ve siber güvenlik alanında dünya çapında bir merkez haline gelmektir. Bu vizyon doğrultusunda, Başkanlık, ulusal siber güvenlik stratejilerini hayata geçirecek ve Türkiye'nin siber tehditlere karşı direncini artıracaktır.


Karşılaştırmalı Bir Bakış: 7545 Sayılı Kanun'un Uluslararası Siber Güvenlik Mevzuatı Bağlamında Değerlendirilmesi


Diğer Ülkelerdeki (Örn. ABD, AB) Siber Güvenlik Yasalarıyla Benzerlikleri ve Farklılıkları:

7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, diğer ülkelerdeki siber güvenlik yasalarıyla hem benzerlikler hem de farklılıklar göstermektedir. Avrupa Birliği'nin NIS Direktifi ve yaklaşan Siber Dayanıklılık Yasası gibi düzenlemelerle benzer şekilde, Türkiye'deki kanun da ağ ve bilgi sistemlerinin yüksek düzeyde güvenliğini sağlamayı amaçlamaktadır. Ancak, Türkiye'deki kanunun yaklaşımı, özellikle devlet kontrolü ve bireysel özgürlükler konusundaki vurgusu açısından bazı farklılıklar göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Siber İstihbarat Paylaşımı ve Koruma Yasası (CISA) gibi mevzuat, kamu ve özel sektör arasında siber tehdit istihbaratının paylaşılmasına odaklanırken, Türkiye'deki kanun daha merkezi bir devlet kontrolü modelini benimsemektedir 14. Kanunun ISO 27001 gibi uluslararası standartlarla uyumlu olup olmadığı da değerlendirilmesi gereken bir husustur.


Aşağıdaki tablo, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun ABD ve Almanya'daki benzer yasalarla temel özelliklerinin karşılaştırmasını sunmaktadır

 

Özellik

7545 Sayılı Siber Güvenlik Kanunu

ABD (Örn. CISA)

Almanya (Örn. BT Güvenlik Yasası 2.0)

Temel Odak

Milli Güvenlik, Merkezi Kontrol

Bilgi Paylaşımı, Kritik Altyapı

Kritik Altyapı Güvenliği, Zorunlu Önlemler

Kilit Kurumlar

Siber Güvenlik Kurulu, Siber Güvenlik Başkanlığı

Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA)

Federal Bilgi Güvenliği Dairesi (BSI)

Düzenlemeye Yaklaşım

Yukarıdan Aşağıya, Güçlü Uygulama

Kamu-Özel Sektör Ortaklığı, Rehberlik

Zorunlu Güvenlik Standartları, Denetimler

Veri Gizliliği Vurgusu

Var, ancak endişeler mevcut

Sektörel Düzenlemeler (Örn. HIPAA)

GDPR ile Uyumlu

Bağımsız Denetim

Sınırlı, Eleştiriler Yükseliyor

Sektöre Göre Değişir

Güçlü, Parlamenter Denetim

Yerli Ürünlere Odaklanma

Güçlü Vurgu

Daha Az Açık

Teşvik Ediliyor

Cezalar

Ağır Para Cezaları ve Hapis Cezaları

Para Cezaları, Mevzuata Göre Değişir

Para Cezaları, Mevzuata Göre Değişir

Kapsam

Geniş, Kamu ve Özel Sektörler

Öncelikli Olarak Kritik Altyapı

Öncelikli Olarak Kritik Altyapı

 

GDPR ve NIS Direktifi'nin Değerlendirilmesi:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun Avrupa Birliği'nin Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR) ile ilişkisi, özellikle kişisel verilerin korunması ve sınır ötesi veri transferleri açısından önem taşımaktadır. Kanunun GDPR'nin gerekliliklerini ne ölçüde karşıladığı ve AB vatandaşlarının kişisel verilerini işleyen kuruluşlar için ne gibi etkileri olacağı analiz edilmelidir. Benzer şekilde, kanunun NIS Direktifi'ne tabi olan, özellikle AB içindeki temel hizmetler ve dijital altyapı sektörlerinde faaliyet gösteren kuruluşlar üzerindeki potansiyel etkileri de incelenmelidir. Bu uluslararası düzenlemelerle uyum, Türkiye'nin küresel dijital ekonomiye entegrasyonu ve uluslararası iş birliği açısından kritik öneme sahiptir.


Geleceğe Bakış: Olası Etkiler ve Siber Güvenlik Gelişmelerini Şekillendirme Potansiyeli

Kanunun Öngörülen Gelecekteki Etkileri:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun gelecekte Türkiye'nin genel siber güvenlik duruşunu ve siber tehditlere karşı direncini artırması beklenmektedir. Kanun sayesinde kuruluşlar ve bireyler arasında siber güvenlik farkındalığının artması ve güvenlik önlemlerinin daha yaygın bir şekilde benimsenmesi öngörülmektedir. Uzun vadede, Türkiye'nin yerli siber güvenlik endüstrisinin gelişmesine ve uluslararası iş birliklerinin artmasına katkı sağlaması beklenmektedir. Ancak, yeni yasal çerçeveye uyum sağlama ve etkin uygulama süreçlerinde bazı zorlukların yaşanması da olasıdır. Kanunun başarısı, etkin uygulanmasına, dile getirilen endişelerin giderilmesine ve sürekli değişen tehdit ortamına uyum sağlamasına bağlı olacaktır.


Siber Güvenlik Trendlerini Şekillendirme ve Gelişen Tehditlere Çözüm Üretme Potansiyeli:


Kanun, Türkiye'de yapay zeka destekli güvenlik çözümleri, bulut güvenliği önlemleri ve IoT güvenlik protokolleri gibi belirli siber güvenlik teknolojileri ve uygulamalarının benimsenmesini teşvik edebilir. Fidye yazılımları, derin sahtekarlıklar ve kritik altyapıları hedef alan saldırılar gibi gelişen tehditlere karşı Türkiye'nin yeteneklerini artırma potansiyeline sahiptir. Ancak, kanunun gelecekteki teknolojik gelişmelere ve değişen siber tehditlere uyum sağlayabilecek esnek bir çerçeve sunup sunmadığı da yakından izlenmelidir.


Kamuoyu Söylemi: 7545 Sayılı Kanun Hakkındaki Yorumların ve Tartışmaların Özeti

Kamuoyu Görüşlerinin ve Tepkilerinin Genel Bakışı:


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu hakkındaki kamuoyu yorumları ve tartışmaları çeşitlilik göstermektedir. Hükümet yetkilileri kanunu milli güvenliği güçlendiren ve siber tehditlere karşı daha etkin bir mücadele imkanı sunan önemli bir adım olarak değerlendirirken, muhalefet partileri, hukuk uzmanları ve medya kuruluşları başta ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği olmak üzere temel hak ve özgürlükler üzerindeki potansiyel olumsuz etkileri konusunda ciddi endişeler dile getirmektedir. Kanunun Siber Güvenlik Başkanlığı'na verilen geniş yetkiler ve bazı maddelerdeki muğlak ifadeler, kamuoyunda en çok tartışılan konular arasındadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kanun görüşülürken de çeşitli tartışmalar yaşanmış ve farklı siyasi partiler farklı görüşler ortaya koymuşlardır. Kamuoyundaki bu farklı görüşler, kanunun uygulanması ve gelecekteki etkileri açısından önemli bir bağlam oluşturmaktadır.


Sonuç: Türkiye Siber Güvenlik Kanunu'nun Önemi ve Geleceği


7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu, Türkiye'nin siber güvenliğini sağlama yolunda atılmış önemli bir adımdır. Kanun, temel amaçları, kapsamı ve hükümleriyle ülkenin siber uzaydaki güvenliğini artırmayı hedeflemektedir. Yürürlüğe girmesinden bu yana siber güvenlik alanında çeşitli etkileri ve gelişmeleri beraberinde getirmiştir. Uygulanması sırasında karşılaşılan zorluklar ve elde edilen başarılar, kanunun etkinliği ve gelecekteki iyileştirmeler için önemli dersler sunmaktadır. Kanuna yönelik farklı kesimlerden gelen eleştiriler ve destekleyici görüşler, siber güvenlik ve temel haklar arasındaki denge konusunda süregelen bir tartışmayı yansıtmaktadır. Kanunun Türkiye'nin ulusal siber güvenlik çerçevesindeki stratejik rolü ve uluslararası siber güvenlik mevzuatı ile karşılaştırılması, Türkiye'nin bu alandaki yaklaşımının özgün yönlerini ve küresel eğilimlerle ilişkisini ortaya koymaktadır. Gelecekteki olası etkileri ve siber güvenlik gelişmelerini şekillendirme potansiyeli göz önüne alındığında, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun Türkiye'nin dijital güvenliği için kritik bir öneme sahip olduğu söylenebilir. Ancak, etkin ve adil bir uygulama için sürekli değerlendirme ve gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.


Yapılan analizler ışığında, 7545 sayılı Siber Güvenlik Kanunu'nun etkinliğini artırmak ve olası olumsuz etkilerini minimize etmek amacıyla aşağıdaki öneriler sunulmaktadır:


●     Kanun içindeki muğlak ifadelerin ve tanımların daha net bir şekilde tanımlanması, keyfi yorumların ve uygulamaların önüne geçilmesi açısından önemlidir. Özellikle "milli güvenlik" ve "siber tehdit" kavramlarının kapsamı daraltılarak daha öngörülebilir hale getirilmelidir.

●     Siber Güvenlik Başkanlığı'nın faaliyetleri üzerinde bağımsız bir denetim mekanizması oluşturulması, şeffaflığı ve hesap verebilirliği artırarak yetki kötüye kullanımı riskini azaltacaktır. Bu mekanizma, TBMM veya bağımsız bir denetim kuruluşu tarafından sağlanabilir.

●     Küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ) kanunun getirdiği yükümlülüklere uyum sağlamalarını kolaylaştıracak destekleyici mekanizmalar ve kaynaklar sağlanmalıdır. Kademeli geçiş süreçleri ve ortak SOME kurma imkanları değerlendirilebilir.

●     Siber güvenlik konusunda kamuoyunun farkındalığını ve bilgisini artırmaya yönelik eğitim ve bilinçlendirme faaliyetlerine daha fazla önem verilmelidir. Bu, hem bireylerin hem de kurumların siber tehditlere karşı daha bilinçli ve hazırlıklı olmalarını sağlayacaktır.

●     Hükümet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında siber güvenlik konularında daha fazla diyalog ve işbirliği teşvik edilmelidir. Bu, farklı paydaşların endişelerini ve önerilerini dikkate alarak daha kapsayıcı ve etkili politikalar geliştirilmesine olanak tanıyacaktır.

●     Kanunun uygulanması sürecinde temel hak ve özgürlüklerin korunmasına azami özen gösterilmeli, özellikle ifade özgürlüğü ve özel hayatın gizliliği gibi konularda gerekli güvenceler sağlanmalıdır.

●     Kanunun etkinliği ve güncelliği, sürekli değişen siber tehdit ortamı ve teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurularak düzenli olarak değerlendirilmeli ve gerekli adaptasyonlar yapılmalıdır.

●     Uluslararası en iyi uygulamalar ve düzenlemeler dikkate alınarak, kanunun uluslararası standartlarla uyumu artırılmalıdır. Özellikle GDPR ve NIS Direktifi gibi önemli düzenlemelerle paralellik sağlanması, Türkiye'nin uluslararası alandaki konumunu güçlendirecektir.

 

 

 

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comentarios


bottom of page